Ksantelazma

Ksantelazma, göz çevresinde, sarı renkte olan yumuşak veya sert oluşumlardır. Genellikle simetrik olarak, gözün alt veya üstünde iç taraflarda görülür. Yaşlılıkla ilişkilendirilmiştir ve 40-50 yaşlarında sıklıkla ortaya çıkabilir. Eğer vücutta kan yağı metabolizması sorunu varsa tedavi edildikten sonra tekrarlama ihtimalleri bulunabilir.

Ksantelazma Nedir?

Ksantelazma, göz kapağı ve çevresinde ortaya çıkan sarı renkli lezyonlardır. Bazen iki gözde birlikte görülebilirler. Ağrısız ve çoğu zaman zararsızlardır ancak estetik görünüm olarak istenmeyen oluşumlardır. Genellikle yaşlı kişilerde daha çok görülse de her yaş grubunda ortaya çıkabilir.

Ksantelazma Neden Olur?

Ksantelazma, göz kapaklarının yağ bezlerinde birikim oluşması sonucu ortaya çıkar. Nedeni tam olarak bilinemese de bazı unsurlar sayılabilir. Vücuttaki yağ metabolizmasıyla ilişkili sorunlardan kaynaklı ortaya çıkabilir. Yüksek kolestrol seviyeleri, yağ birikintilerinin göz kapağına yerleşmesine neden olabilir. Özellikle genetik faktörler bu sorunun ortaya çıkmasında etkilidir. Ailesinde göz kapağında yağ bezesi bulunan kişilerde bu sorunun görülmesi daha yaygındır.

Yaş aldıkça yağ metabolizması ve dolaşım sistemi değişikliklere uğrar ve bu lezyonların oluşması daha fazla olası hale gelir. Kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülebilir. Burada hormonal değişikliğin etkisi olabilir. Diyabet, hipertansiyon, obezite gibi metabolik bozukluklar vücudun lipid düzeylerini etkileyebilir.

Ksantelazma Belirtileri Nelerdir?

Ksantelazma, göz kapaklarının üzerinde, kenarında ve çevresinde sarımsı renkte kabarık lekeler şeklinde ortaya çıkar. Her iki gözde simetrik olarak ortaya çıkabilen bu lezyonlar sadece bir göz çevresinde de görülebilir. Estetik olmayan bir görüntüye sahip olduğu için tedavi edilmek gerekir.

• Sarımsı bir renktedir.
• Göz üzerinde hafif bir kabarıklık şeklinde görülebilir.
• Yüzeyi bazı kişilerde düz bazı kişilerde yumru şeklindedir.
• Sert veya yumuşak olabilir.
• Kaşıntı, yanma, batma belirtileri yoktur.
• Kabarıklıkların kenarları çoğunlukla belirgindir ancak flu şekilde kenarlara sahip yağ bezeleri de görülebilir.

Ksantelazma Tedavisi

Ksantelazma tedavisinde önceden daha çok cerrahi girişimin uygulandığı bir sorunken artık gelişen tıbbi teknolojilerle farklı tedavi yöntemleri uygulanmaya başlanmıştır. Ameliyatla tedavi sonrasında hassas bir bölge olduğu ve iz kalma, iyileşme sürecinin uzunluğundan dolayı artık yeni yöntemler daha sık kullanılmaktadır. Yine de küçük kesiler uygulanacaksa cerrahi yöntemler tercih edilebilir.

Ksantelazma, küçük olursa ciltte bırakacağı iz veya renk değişikliği de o kadar az olacaktır. Radyofrekans ve lazer yöntemleriyle tedavi edilmektedir.

Lazerle Ksantelazma Tedavisi

Lazerle tedavi, hassas bir bölgeye yapıldığı için daha fazla tercih edilmektedir. Lazerle yapılan bu tedavi dokunun katmanlarına ayırarak çıkarılmasını sağlar. O bölgedeki lezyonun son katmanı da çıkarıldıktan sonra işlem bitirilir. Yara izi az bir şekilde kalabilir. Bu sorunun tedavisinde cilt rengi değişimi lazerle yapıldığında daha az görülür.

Çok büyük lezyonlar iki seans gerektirebilir. İlk seansla biraz düzelme sağlanır, ikinci seansla tamamen ortadan kalkar ve yara riski daha az olur. Diğer tedavi yöntemlerine ek olarak uygulanabilen lazer tedavisi tek başına büyük başarılar elde edememektedir. Ancak bazı durumlarda etkisi olumlu olabilir.

Radyofrekansla Ksantelazma Tedavisi

Radyofrekans, enerji ile çalışan bir sistemdir ve düşük voltajlı kullanıldığı için doku hasarı çok az olur. Bu işlemde kullanılan radyofrekans, radyo dalgalarını ısı enerjisine dönüştüren bir cihazdır. Dikkatli bir şekilde kullanıldığında cilt üzerinde istenilen dokuyu kademeli olarak buharlaştırabilir.

Çabuk bir iyileşme süreci sağlar. Günlük hayatı etkilemez ve daha az seans gerektirir. Diğer tedavilere göre daha güvenli bir yöntemdir. Bu işlem sonrasında normal bir yara iyileşmesi gibi bir hafta içerisinde kendiliğinden iyileşir. Herhangi bir bandajla kapatılması vs. gerekmez.